Ramazan Günlüğü 18. Gün Heyecanı


Çizen Hatice VANLI

Bugün Ramazan’ın 18. günü. Ramazan’ın biteceğinin   hüznü bana da çökmeye başladı.

Bir taraftan Ramazan’ın biteceği, bir taraftan Kadir Gecesini bulma endişesi… Ne olacak bilmiyorum? Aklıma hiçbir şey gelmedi.

Öğle arası meşe ağacının altına gittik. Rüzgâr püfür püfür eserken konuyu açtım.

“Kadir gecesi hakkında düşündünüz mü?”

Baktım çıt yok. Bazı zaman arkadaşlara çok sinir oluyorum. Düşünme özürlü değiller ya. Hadi ben bulamadım. Ama gayret ettim de bulamadım. Bunlar garanti telefonda oyun oynarken düşünmüşlerdir.

Necati kızdığımı anladı. “ Aslında aklımıza bir şeyler geldi ama daha iyisi vardır” diye sesimizi çıkartmadık.

Hasan kâğıdı ve kalemi çıkardı. Maşaallah bu çocuğun da kâğıdı ve kalemi hiç eksik olmaz.

“Evet, fikirlerinizi alalım baylar, bayanlar!”

Ne saçmalıyor bu derken bir baktım ki etrafımız kızlarla sarılmış. Öf! Kızların yanında böyle ciddi şeyi konuşamayız. Hemen alaya alırlar.

“Öbür teneffüs konuşuruz.” dedim ama Necati “Kızlara gelmesini ben söyledim” dedi. Of! Bu Necati de ne zamandan beri kızların yanında?

“Bak!”dedi. “Bu çok önemli bir şey. Hep beraber düşünürsek daha güzel olur.”

Zaten düşüneceğiz. Tutup da kızlarla beraber düşünmenin anlamı yok. Kızlar kendi aralarında düşünsünler, biz kendi aramızda düşünürüz.

Necati somurtmamdan anladı.

“Merak etme, kızlar da bayılmıyor bizimle beraber durmaya.”Baktım birkaç kız burun kıvırıyor.

Zeynep sessizce konuya girdi.

“Biz fikrimizi söyleyip ayrılıyoruz. Zaten yapacak başka şeylerimiz var. Değil mi kızlar?”

“Evet” diye bağrıştılar.

“Biz şöyle düşündük: Önemli olan Kadir gecesini uyumadan, ibadetle geçirmek. Bunu tek tek imkânı yok yapamayız. Ama biz kızlar bunu nöbetleşe yapacağız. Nesrin saat 10-11 arasını, Gülizar 11-12 arasını, Rüya 12-1 arasını, Tuana 1-2 arasını, ben 2-3 arasını, Rümeysa 3-4 arasını, Juana 4-5 arasını, Mumine  de 5ile 6 arasını aldı. Yani sınıfımızın kızları olarak Kadir gecesini çok güzel geçireceğiz inşaallah”.

Kızlar sessiz sedasız yanımızdan ayrıldılar. Hayret doğrusu. Ramazan’da bunlara bir şey olmuş. Tamam, Zeynep önceden de çok iyiydi ama diğerleri yüz seksen derece dönmüş.

Aslında çok güzel düşünmüşler. Afferin kızlara! Bazı zaman bizden çok daha zeki olduklarını düşünüyorum.

“Eee!”dedi Necati “Biz de başlıyor muyuz saatleri bölüşmeye?”

Erkekler daha fazla. Biz bir saate iki kişi de koyabiliriz.  

Murat çenesini tutarak:

“Peki, bu saatlerde ne yapacağız?”

Her kafadan ses çıkmaya başladı.

-Kur’an okuruz.

-Salavat çekeriz.

-Namaz kılarız.

-Dua ederiz.

-Cevşen okuruz.

-Kitap okuruz

-Oyun oynarız.

Birden herkes sustu. Tüm gözler bunu söyleyen Orçun’a baktı.

“Yani” diye kekeledi Orçun. “Önemli olan uyumamaksa oyun oynayarak ben sabahı bile yaparım.”

Burun kıvırma sırası bize gelmişti.

Canım benim, Necati izah etmeye çalıştı.

“Yok Orçun. Biz bu saatleri İHYA edeceğiz. Yani hayatlandırıp, ahirete göndereceğiz. Oyunlar bizim saatlerimizi canlandırmaz. Tam tersine öldürür.”

Orçun kızgın kızgın baktı.

“Sanki siz hiç oynamıyorsunuz.”

Baktım Orçun sinirleniyor. Her zaman olduğu gibi yine araya girme ihtiyacı hissettim.

“Hepimiz oynuyoruz Orçun. Ama mümkün mertebe oyunlardan uzak durmaya çalışıyoruz. Boşa gidecek o zamanları daha güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz.”

Orçun hala kızgındı.

“Hiç de o zaman boşa gitmiyor. Ben oyunu geçiyorum. Kimsenin geçemediği oyunları ben geçiyorum. Yani kazanıyorum. Tabi ki siz benim başarımı kıskanıyorsunuz.”

Eyvah! Biz sevap kazanalım derken bırak sevabı bir de kavga edeceğiz. Biraz alttan almam lazımdı.

“Orçun, hiçbirimiz senin başarını elde edemeyiz. Değil mi çocuklar?”

Herkes başını salladı. Öyle ya saatlerce oyun başında duran o.

Devam ettim:

“Hiçbirimiz sana yetişemeyiz. Ama Kadir Gecesi Rabbimize dua gecesi, kulluğumuzu daha güzel yapma gecesi. Bu gece ibadetle geçirirsek daha güzel olur.”

Orçun başını salladı.

“Tamam, o zaman ben de molalarda oyun oynarım.”

Orçun Kadir gecesinde namaz kılacak, dua edecek. Artık molalarda da oyun oynasın bari. En güzeli elde edemiyorsak güzelden de olmayalım.

         Neyse problem çıkmadan saatleri bölüştük. Herkes istediği ibadeti yapacaktı. Bir tek kişi olarak yapamıyorduk ama birlik olunca her şeyi yapabilirdik. Aynı dikiş iğnesi yapan amcalar gibi.

         Bu dikiş iğnesi yapan amcalara ne olmuş? Diyorsanız onu da yarın anlatırım inşallah.

         İçimiz rahatlamıştı. Bu günden başlayarak bayrama kadar her gece kendi saatimizde uyanık durup ibadet edecektik. Muhakkak Kadir gecesine rastlayacaktık.

80 senelik bir ömür neticesi veren Kadir gecesini yakalayacak olmamızın mutluluğu hepimizi sarmıştı. Baktım hepimizin yüzü pırıl pırıl parlıyordu.



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.