Ramazan Günlüğü 8. Gün Heyecanı


Bugün Ramazan’ın ve de orucumun 8 günü. Sanki bu ömrüme kadar hep oruçluymuşum, sanki gündüz hiç yemek yemiyormuşum gibime geliyor.

Bugün okula gitmek istemedim. Nasıl olsa devamsızlığım var. Hiç olmazsa bazı günler gitmeyeyim.

İçimden bir ses “Hadi git.”dedi ve kalkıp gittim. İyi ki de gitmişim.

Sınıfımızın en çalışkanı, medar- ı iftiharımız Zeynep teneffüste tüm kızları toplamış, onlara heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu.

Merak ettim, ettim ama erkekliğe söz getirmemek için yanlarına gitmedim. Yine de göz ucuyla onları takip ediyordum.

Konuşarak bana doğru yaklaştılar. Yanımdan geçerken göz orucu, kulak orucu diye bir şey söylediler.

Erkekliği merkekliği unutup arkalarından koştum.

“Bana bak!” dedim. Çalışkan olman sana yalan söyleme hakkını vermez.”

Zeynep şaşırıp kaldı. Diğer kızlar da ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Öfkeyle bağırdım:

“Oruca bir de göz orucu, kulak orucu mu ekledin? Biz domatesi gözümüzle mi yiyoruz? Patlıcanı kulağımızla mı yiyoruz? Dondurmayı da yine kulağıma yalatayım bari. Sonra da onlara oruç tutturayım.”

Kızlar kahkaha atmaya başladı. Ne oluyordu bunlara? Komik olan Zeynep’ti. Bana niye gülüyorlardı ki?

Zeynep hoşgörüyle:

“Konuşmalarımızı duymadığın için bu tepkinde haklısın “dedi. “Biz sadece mideye oruç tutturmayı biliyorduk. Oysa en mükemmel oruç mideyle beraber göze, dile, kulağa, akla hatta hayale bile oruç tutturmaktır.”

Diklendim:

“Gözün ve diğerlerinin orucu mu olur?”

“Evet” dedi. “Gözü haramdan çekmek ve tefekkür için bakmak gözün orucudur. Dilimizi yalandan, gıybetten korumak, onu; Kuran okuma, tesbih gibi şeylerle meşgul etmek dilin orucudur. Kötü şeyler duymaktan kulağımızı kaçırıp hak söz Kur’an dinlemek ve güzel şeyler dinlemek kulağın orucudur.”

Daha anlatacaktı ama zil çaldı. Yine de ben anlayacağımı anlamıştım.

Kızlar içeri girerken biri:

“Ayy! Bu akşam iftarda kulağıma dondurma ısmarlayacağım.”dedi.

Bir başkası:

“Ben de gözüme çiğ köfte alacağım. Gözüm çok çiğ köfte çekti.”

Of kızlar! Alay edin bakalım. Hepinize rezil olsam da en azından mükemmel orucun nasıl olacağını öğrendim.

Yüzüm utançtan kıpkırmızı, sınıfa girerken kalbimde şöyle bir dua vardı:

“Allah’ım! Dilimle, gözümle, kulağımla, aklımla, hayalimle, kalbimle ve bütün azalarımla oruç tutmayı nasip et.”

Çizen: Hatice VANLI



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.