Galip'in Maçı


Galip, okulun en iyi futbolcusuydu. İster kalecilik, ister orta saha, ister forvet. Hepsinde de çok iyiydi. Lakabı da Messi’ydi. Onun gibi ufak tefek ama fırtına gibi… Hakem amcasının hediye ettiği kaliteli futbol topuyla okulda ve mahallede bir numaraydı.

        Öğretmen, sınıflar arası bir maç yapılacağını duyurdu. A ve B şubesi bir takım olacak; C ve D şubesinin ortak takımıyla maç yapacaktı.

Herkesin gözü Galip’in üzerindeydi. Kaptan olduğu için hangi kişiyi seçeceği merakla bekleniyordu.

        Galip en yakın arkadaşı Ali’ye fısıldadı.

“Iraklı ve Suriyelileri takıma almam ona göre.”

Ali’nin canı sıkıldı. Önemli olan kimin güzel oynadığıydı. Yok Iraklı olmuş, yok Suriyeli... Ne önemi vardı? İnsanın kendini üstün görüp diğer kişileri küçümsemesi hiç hoş bir şey değildi.

        Galip takımını seçmeye başladı. Hep kendi arkadaşlarını alıyordu. Iraklı Ve Suriyeli arkadaşları gözlerini dikmiş ümitle bakıyordu. Ali dayanamadı.

        “Yapma böyle. Onlar da insan. Bizim yaratıcımız bir, Malikimiz bir, Razıkımız yani rızık verenimiz bir, hasta olduğumuzda Şifa verenimiz bir. Peygamberimiz bir, kıblemiz bir. Bu kadar birlik bağlarımız varken böyle yapma.”

        Galip öfkelenmişti. “Bana bak! Kaptan benim. İstediğimi alıp, istediğimi de çıkarırım. İstemiyorsan seni de çıkarırım.”

Ali sesini çıkarmadı. Galip’in kararı kesindi. Ama belki bir ümit diğer takımın kaptanına rica edebilirdi.

        Diğer kaptan C şubesindendi. Çok da insaflıydı. Gülümseyerek şöyle dedi:

        “Bak Ali. Iraklı ve Suriyeli arkadaşlarını takımıma almak isterim. Fakat onlar sizin sınıftan olduğu için bunu yapamam. Zaten benim takımımda Iraklı da var. Suriyeli de. Bu bir maç. Kim güzel oynarsa takıma o girer.”

        Ali, Galip’in yanına geldi. Galip alaylı:

“Takımımı toplama kampına döndürecektin.” diye bir kahkaha attı.

Ali sesini çıkarmadı. Birden Galip’e döndü.

        Bu takıma girmek benim için çok önemli. Ama yaptığın bu hatayla maalesef burada kalamam. Size başarılar.

        Galip arkasından bakakalmıştı.

                                       *   *   *  

        Maç başlamasına rağmen Galip bir türlü kendini maça veremiyordu. Çita gibi koşan bacaklarına sanki kilolarca demir takılmıştı. Bırak gol atmayı kendini bile taşıyamıyordu.

        Vee. Daha onuncu dakikada gol yediler. Kurtarıcı Galip yoktu çünkü. Maç ilerledikçe hem takımı, hem rakip takım hem de tüm okul şaşkınlıkla bakıyordu. Bir anlam çıkarmaya çalışıyorlar ama bir türlü anlayamıyorlardı. Messi Galip’e ne olmuştu?

        Daha ilk yarıda sonuç 4-0’dı. Galip kendisi oyundan çıkmak istedi. Ama arkadaşlarının zoruyla kaldı. İkinci yarı da ilk yarıdan farklı değildi. Galip’in sadece görüntüsü vardı. Maç 7- 2 bitti. Galip’in takımı okuldaki ilk yenilgisini almıştı. Diğer takım aldıkları madalyayla havalara uçuyordu.

Galip topuna sarılmış, şoku atlatmaya çalışıyordu. Sanki tüm dünya kafasına vuruyor, vuruyordu.  

        Ali, Galip’in perişan halini görünce dayanamadı. Ne de olsa arkadaşıydı. Yanına gidip sarıldı.

        “Üzme kendini.” dedi.

        Galip hatasını anlamıştı. Bir şeyler söylemek istiyor ama kelimeler ağzında dönüyor, bir türlü çıkmıyordu. Ali elini sımsıkı tuttu.

“Zorlama kendini. Sonra anlatırsın.

        Uzun boylu Iraklı Faruk yanlarına yaklaştı.

“Ahi, müteessir olma, Allah Kebir. Sen ahsen oynuyorsun. Bu sefer böyle oldu. “

        Galip daha beter üzüldü. Kendisini takıma alma tenezzülünde bulunmadığı kişi onu teselliye geliyordu. Onun kıvırcık saçlarına, masum yüzüne baktı.

“Rabbim!”dedi. “Rabbim! Beni affet. Sen affedenlerin en güzelisin. Kardeşlik, arkadaşlık duygusunu yaşayamayan beni affet!”

        Bu sırada bir kaç damla yağmur düşmeye başladı. Galip bunu affedildiğinin bir işareti sayarak içi ümitle doldu.

Faruk’a dönerek: “Yarın bütün Iraklı ve Suriyeli arkadaşları bize davet etmek istiyorum. Sen de gelirsen sevinirim.”

 Faruk’un gözleri ışıl ışıl oldu.

  “Gelirim inşallah.” dedi. Yanlarından sevinçle ayrıldı.

  Galip’in üzüntüsü uçup gitmişti. Kalbi artık huzur doluydu.

                

Çizen: Nurefşan Gezer



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.