Kurban


"Kurban bayramına çok az kaldı, o güne büyük bir özlem ile iple çekiyoruz.

Bu hikâyem ile her küçük kalbin bayramını tebrik ediyorum."

Kurbanlık seçmek için babası ile gideceklerdi.

Aslında biraz korkuyordu ama nasıl bir yer olduğunu da çok merak ediyordu.

Sabah erkenden kalkarak hazırlandı.

Babasının elinden tutarak yürüyerek bir on beş dakika kadar süre içerisinde pazara ulaştı.

Burası küçük bir hayvanat bahçesi gibiydi.

Hayvanların birkaç gün sonra kurban olacağı fikri ile çok üzülmüştü.

Onlara bakınca çok sevimli görünüyorlardı ama o gün hepsi ölecekti. Babasına;

—Babacım bu hayvanların hepsi mi ölecek?

 

Babası bu soru ile adeta donup kalmıştı. Onun bu soruyu sorduğunda bir pazarcı da bu soruyu duymuştu.

Babası cevap veremeyince;

—Ufaklık gel bakalım sana meyve suyu ikram edelim.

O satıcının yanına gidince, ikram edilen meyve sularını içerken;

—Onlar çok heyecanlılar, çünkü Allah'a kutsal bir görevin başarısı ile gidecekler.

—Nasıl yani?

—Kurban olmak onların en yüksek görevler. Çünkü bu sayede birçok kişin yüzlerini güldürecekler.

—Ama bunu duymayacaklar, görmeyecekler

—Ölenler sadece bizim göremediğimiz şekilde giderler.

Yoksa her zaman bizim mutlu olduğumuzu hissederler ve mutlu olurlar.

Bu etleri hiç et yiyemeyenler yiyecek. Bir kurban yüz kişinin kurbanı olacak ve herkes de çok mutlu olacak

—Gerçekten mi?

—Evet, ufaklık, baban ile birisini seçin ve bu mutluluk köprüsünün bir taşı olun.

Anlaştık mı? Hem onlar seni hep bekleyecek; bunu da unutma

—Yaşasın, onlar da mutlu olacaklar baba, Allah'a karşı mutlu gidecekler.

Babası satıcıya dönerek;

—Teşekkür ederim, ben tam toparlayamamıştım.

Siz benim için çok güzel açıkladınız.

—Önemli değil, onların bu güzle günü anlamaları için bir basamak olmak benim için de çok değerliydi.

 



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »