Selimin Ramazan Günlüğü 19. ve 20. Gün


 

19.gün

Selim artık oruca iyice alışmıştı ama artık son on güne de giriliyordu. Bunun da hüznü ile üzüntülüydü. Annesi onun bu halini görünce

—Ne oldu oğlum, niye sıkılıyorsun?

—Ramazan ayı bitiyor annecim.

—İşte böylece de onun kıymetini bu son günlerde daha iyi anlarız

—Nasıl yani anne?

—İlk günler daha çok var deriz, sonra günler uzun olmasına karşın çok hızlı akar gider. Son günlerde ise onun bittiğinin farkına varır ve ne çabuk geçti deriz. İşte her güzel şeyin bir sonu vardır ama önemli olan onu da güzel gönderebilmektir.

—Haklısın annecim. İnşallah gönderebiliriz.

—Asma artık yüzünü, işte böyle tadı damağımızda kaldığında o on bir ayın sultanıdır. Ve gelmesi için daha on bir ay vardır. Sabredersek ve nasibimizde var ise inşallah ona da kavuşuruz.

—İnşallah annecim.

 

20.gün

Son on günü de karşılamaya hazırlanmıştık. Selim artık bu yılın son on gününün birinci günündeydi. Teravih namazlarının da son dokuzu olacaktı artık. Bu yılın son dokuz teravih namazı...

Ne çabuk geçmişti. Ne hızlı akmıştı zaman. Bu yıl; ilk düzgünce tuttuğu yıldı ve bir anda bitivermişti. Hatta uçmuştu. Tıpkı uçağın otobüsten daha kısa yol gitmesi gibi, Ramazan ayı da uçağa biniyordu artık.

Arkasından su dökmeliydi çabuk gelsin diye... Son on gün yani bir elin parmakları kadar kalmıştı artık. Üzüntülü ama sevinçliydi de aynı zamanda. Çünkü bu yıl birçok şey öğrenmişti. O öğrendiği şeyleri ise yarından itibaren toparlayıp günlüğüne geçirecekti.

Annesi ile bu gün kırtasiyeye gitmeli ve çok çok güzel bir defter almalıydı. Zira bu onun Ramazan ayında öğrendiklerini taşıyacaktı.



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.