Minnoş İle Farecik
Bir zamanlar küçük bir kedi varmış. Adı Minnoş'muş. Tüyleri bembeyaz ve yumuşacıkmış. Minnoş Ayşe'lerin evinin bahçesinde yaşarmış. Bahçede küçük bir kulübesi varmış.
Minnoş birgün kahvaltısını ederken tabağının yanına bir farenin geldiğini görmüş. O ilk defa bir fare görüyormuş. Farenin çok küçük olduğunu görünce onu yakalamak istemiş. Sonra fare kaçarken Ayşe'nin ayağının altında kalmış. Az kalsın eziliyormuş.
Ayşe ayağının altında birşey hissetmiş. Ayağını kaldırmış, bir de ne görsün. Minik bir fare... Ayşe fareyi eline almış. Karnında biraz çizik varmış.
Ayşe hemen babasını çağırmış. Babası gelince "ne oldu Ayşe?" diye sormuş. Ayşe babasına, "ben yürürken yanlışlıkla bu fareyi ezdim" demiş. Babası fareyi bahçedeki muslukta yıkamış. Sonra karnına evden getirdiği ilacı sürüp bantlamış. Ayşe'ye de, "ellerini sabunla çok iyi yıka" demiş. Babası ve Ayşe ellerini uzun uzun yıkamışlar.
Fareyi de Minnoş'un kulübesindeki yumuşak yastığa yatırmışlar. Minnoş farenin yanına gelmiş. Fare, kendisine bir şey yapar diye korkmuş. Ama Minnoş ondan özür dilemeye gelmiş. Çünkü onu kovalarken ezilmiş. Fare ona, "özür dilemene gerek yok" demiş. Çünkü Minnoş'a suçu atmak istemiyormuş. Minnoş çok sevinmiş. Fare birkaç gün sonra iyileşmiş. Ama oradan gitmemiş.
Farecik Minnoş'un kulübesinde yaşamaya başlamış. Ona "Farecik" adını koymuşlar. Minnoş ve Farecik çok iyi arkadaş olmuşlar.
Yorumlar
-
21 Temmuz 2014, Pazartesi - 19:30
A.y.tayfur neye imkansız diyorsun iki hayvanın konuşmasına mı?
Zaten bu bir hikaye hikayede her şey olur :D
-
03 Ocak 2014, Cuma - 19:26
aslan bile hasta bir danayı yemez.bu Allahın takdiri.bence normal
-
27 Eylül 2013, Cuma - 22:05
aa bunnar gerçekten çok tatlı
-
14 Nisan 2013, Pazar - 14:48
buna imkansız diyebiliriz.