Bismillah Yolculuğu


Eski zamanın birinde deresinin şırıl şırıl aktığı çimenlerinin yemyeşil parladığı bahçesinde rengarenk çiçeklerin yetiştirildiği şirin küçük bir köy varimiş.Bu köyün insanları birbirine karşı nezaketli,kibar,birbirini kırmayan,komşuluk hakkını gözeten,yardım sever insanlarmış.Hele çocukları o kadar akıllı zeki ve tatlı çocuklarmış ki onları sevmemek mümkün değilmiş.

Bu küçük köye her hafta yaşlı şirin bir dede uğrarmış.Bu dede sırtında heybesiyle köy köy dolaşır çocuklara nasihatler ve hikayeler anlatırmış.Anlatırmış anlatmasına ama bunun karşılığında da onu dinleyen çocuklara şeker dağıtırmış.

Her hikaye sonunda çocukların daha da isteklenmesi için bazen elma şekeri bazen nohutlu şeker bazen pamuk şekeri taşırmış yanında, ki hikaye bittiğinde çocuklara dağıtsın.İşte,yine böyle günlerin birinde şeker dede heybesine doldurduğu pamuk şekerleriyle bu köye gelmiş...

Tabi çocuk bu,şekerci dedeyi görecekte yerinde duracak hemen şekerci dedenin etrafını sarmışlar..

Şekerci dede anlatmaya koyulmuş ama önce her zaman olduğu gibi bu hikaye sonunda çocuklara vereceği şekerin ismini hikayeye koymuş yani hikayenin adını “pamuk şekeri hikayesi” olmuş.

“Bakın çocuklar” demiş “ben bu hikayeyi sizlere anlatıyorum ama sizden önce kendi nefsime nasihat ediyorum.Çünkü kendi nefsini ıslah etmeyen (düzeltmek) başkasınınkini düzeltip,kötülükten alıkoyamaz” demiş ve başlamış anlatmayaaaa..

“İki arkadaş varmış. Bunlar bir yolculuğa çıkmaya karar vermişler. Yolculuk dediğim öyle sıradan bir yolculuk değil uzun mu uzun,yorucumu yorucu bir yolculukmuş.

Bu iki arkadaştan adı Salih olanı alçak gönüllü,mütevazi,benlik davasında olmayan,kendi halinde iyi ahlaklı birisiymiş.

Diğeri ise,yani Sakif,kendini beğenen,kibirli,gururlu adamın tekiymiş

.Salih ile Sakif çantalarını hazırlayıp yola koyulmadan önce Salih Sakif’e demiş ki;”bak arkadaşım biz uzun bir yolculuğa çıkacağız. Bu yolculuk boyunca bir çok tehlikeler olabilir. Bunun hırlısı var hırsızı var,yankesicisi var,mafyası var. Sen gel biz,bizi bunlardan koruması için devletimizin başkanına gidelim ve ondan bir eman name isteyelim. Yani onun koruması altında olduğumuza dair bir belge alalım ki yol boyunca bize zarar verebilecek kişilere bu belgeyi gösterirsek Başkanımıza olan saygı ve korkularından dolayı bize ilişemezler demiş ama bu sözler Sakifin bir kulağından girip birisinden çıkmış. Kendini beğenmiş ya “ben” demiş; “öyle kimsenin adıyla hareket edecek bir insan değilim.

Benim ismim zaten yeter beni korumaya. Hem ben gücü kuvveti yerinde olan bir insanım kimse bana hiçbir şey yapamaz” demiş ve almış eline valizini yola koyulmuş. Ama Salih öyle yapmamış, dediği gibi devletin başkanından emanname alıp öyle yola çıkmış.

Salih,Sakif’ten sonra yolculuğuna başlamasına rağmen yolculuğu Sakifin yolculuğundan daha rahat geçmiş. Sakif ise yol boyunca bir sürü tehlikeyle karşılaşmış. Gittiği her yerde onu hırpalayanlar,dövenler,parasını alanlar olmuş, neler neler çekmemiş ki..

Bir yandan pişmanlığın verdiği manevi azap bir yandan da parasızlık ve açlığın ona verdiği maddi sıkıntı onu sefalete düçar etmiş..

Ama Salih öyle değilmiş. Gittiği her yerde elindeki emanname sayesinde o kadar hoş karşılanmış ki ikramda bulunanlar mı dersin huzurunda el pençe divan duranlar mı dersin. Herkes onu memnun etmek için elinden gelen her şeyi yapmış. Sırf elinde ki emanname sayesinde…

İşte demiş Şekerci Dede “evlatlarım bu dünya hayatı öyle bir yolculuktur ki hem uzun hem tehlikeleri çok.  Ama bu tehlikelere maruz kalmamak için tek yapacağınız şey “Bismillahirrahmanirrahim” demektir. Ve bütün kainatın yaratıcısı ve hükümdarı olan Allah’ın ismiyle hareket etmektir. Onun himayesine girmekle nihayetsiz acizliğimiz ve fakirliğimiz bizi sonsuz kuvvet ve kudret sahibi olan Allahın rahmetine rapteder (bağlar). Ve biliyor musunuz çocuklar, etrafınıza bir bakın bu gördüğünüz her şey ama her şey her an “bismillah” diyor.

Elma ağacı “bismillah” diyerek bize o lezzetli elmaları sunuyor ve bizden hiçbir karşılık da beklemiyor. Çünkü bunu sadece Allah için ve onun adıyla yapıyor. Şu gördüğünüz koyunlar,keçiler,inekler her biri ayrı ayrı “bismillah” diyor. Ve her gün çeşmeler gibi hiç birimizden karşılık beklemeden bizlere o enfes ve vitaminlerle donatılmış sütü sunuyorlar. Evet çocuklar,kainatta gördüğünüz her şey “bismillah” diyerek bizim hizmetimize amade kılınmıştır ve hiç hallerinden şikayet ettiklerini,görevlerini aksattıklarını da görmedik değil mi?

Niye peki? Çünkü bunu Allah için yapıyorlar. Kendilerine has bir şekilde Allah’a ibadet edip O’nu tesbih ediyorlar… Madem akılsız bu canlılar her hallerinde ve her anlarında “bismillah” diyorlar. Allah bize bunca nimet vermesine rağmen, biz niye onun adıyla hareket etmeyelim? Her şeye O’nun adıyla başlamayalım..? Biz bu hayvanlardan daha mı aşağıyız ki bize bunca nimet veren nimetin sahibine nankörlük edelim ve O’nun adıyla hareket etmeyelim..?

Siz yavrularım o nankör insanlardan olmayın öyle kişileri de uyarmaya ve doğru yolu göstermeye çalışın. Peki demiş Şekerci Dede size bir sorum var.

Siz pazara gittiğinizde satıcıdan bir kilo elma alacaksınız. Satıcı size bunu bedava verir mi.?

Çocuklar “hayıııııır” diye hep bir ağızdan cevap verdiler.

O zaman demiş Şekerci Dede; biz o elmayı ağaçtan bedava mı alıp yiyoruz ? Bunu bize veren Yaratıcımız bizden para istiyor mu?

Hayır..Ama O’nun bizden istediği başka bir şey var oda nedir biliyor musunuz..?

Çocuklar “hayıııııır” diye cevap vermişler..

Allah’ın bizden bu nimetler karşılığında istediği üç şey var. Bunlar başta “bismillah” diyerek onu zikir etmek yani diliyle ve kalbiyle anmak, sonda ”elhamdülillah” diyerek O’na şükür etmek. Ve ortada bütün bu nimetleri bize bahşettiği için O’nu düşünmektir yani fikirdir..demiş ve hikayesi bitmiş Şekerci Dede’nin..

Ondan sonra Şekerci Dede heybesinden çıkardığı pamuk şekerlerini çocuklara tek tek dağıtmış.. Bu durumdan pek hoşnut olan çocuklar hem manevi yönden hem de maddi yönden büyük bir haz ve mutluluk içinde evlerinin yolunu tutmuşlar.. Ve bir daha ki haftayı sabırsızlıkla beklemeye koyulmuşlar..

 

 

Yazar:HüZnÜ HaZan



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

  • 12 Mart 2011, Cumartesi - 20:22

    selenay9
       selenay9 - İstanbul


    çok güzel :cheer:

  • 23 Şubat 2010, Salı - 18:24

    nazlı
       nazlı - Mersin


    [size=x-small][color=purple]Bencede bunun çizgi filmini yapsınar!..[b][/b][/color][/size]:) :D

  • 25 Şubat 2010, Perşembe - 18:09

    nazlı
       nazlı - Mersin


    [color=aqua]çok güzel olmuş.[i][/i][/color]

  • 15 Temmuz 2009, Çarşamba - 10:33


    :angry: :evil: :silly: :woohoo: :unsure: :X :arrow: :idea: erdal

  • 08 Temmuz 2009, Çarşamba - 14:28

    tuba tuba


    çokgüzel.ama bunların çizgifilimleri olsa bence daha kalıcı olur

  • 03 Temmuz 2009, Cuma - 21:03

    HACER HACER


    HARİKA OLMUŞ BUNU ÇOCUKLARIMA OKUYACAĞIM AMA ÖNCE BİR ŞEKER HAZIRLAMALIYIM ÇOK TEŞEKKÜR EDİYOR DEVAMINI BEKLİYORUM