Bediüzzaman Dede Yarışmasında Yazan:Zehra Nur Günaydın'ın Hikayesi


İlkbahar sabahıydı. Güneş yeni doğuyor., kuşlar cıvıl cıvıl ötüyordu. Rüzgarlar çam

kokuları getiriyordu. Nurs köyünde nurlu bir bebek doğmuştu. Adını Said koymuşlardı.

Köyün adı Nurs olduğundan adını Said Nursî koydular. Dedesi kulağına ezan okuduğu için ilk

duyduğu cümle "Allahû Ekber" oldu.

Said büyüdükçe ilme olan merakı da artmıştı. Çevresindeki her medreseye gitmiş, Tâğ

medresesinde de okumuştu.

Said Nursî büyüdükçe zalimlerin ona olan kinleri artıyor ve onu ileride büyük eziyetler

bekliyordu. Said Nursî çocukluktan çıkmış, artık yetişkin olmuştu. Artık Said 16 yaşındaydı.

Said, zamanını asla boşa harcamazdı. Geceleri gündüzleri okuyor, araştırıyor, ilmini artırmaya

çalışıyordu. Devamlı insanlara faydalı olmaya çalışıyordu. Çünkü Peygamber Efendimiz

Hz. Muhammed (SAV), "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır" buyurmuştu.

O da bu emre uyuyordu. Fakat bazı kötüler O'nu Mardin valisine şikayet etmişlerdi. Vali

işin gerçeğini bilmiyor, siyaset yaptığını zannediyordu. Bu yüzden Bediüzzaman'ı Siirt'e

göndermelerini istedi. Siirt'te kaldıktan sonra Bitlis'e gitti. Bitlis valisi, onu konağında

misafir etti. Orada iki yıl kaldı ve orada da okuyup araştırdı. Bitlis'ten sonra da Van'a

gitti. Van valisi Tahir Paşa'nın yanında bir süre kaldıktan sonra Bediüzzaman 1907 yılında

İstanbul'a gitti. Artık 30 yaşındaydı. İstanbul'da bir hana yerleşti ve kapısının önüne şu yazıyı

yazdı:

-"Burada her soruya cevap verilir; fakat soru sorulmaz."

Bunu merak edenler Bediüzzaman'ın yanına gittiler ve söyledikleri gerçekten

doğruydu. Sordukları her soruya cevap veriyordu. İstanbul'da üç yıl kaldıktan sonra

Van'a geldi. Ardından 1911 yılında Şam'a gitti. Orada Emeviye Camiinde hutbe okudu.

Bediüzzaman birkaç yere gittikten sonra Barla köyüne gönderildi. Orada bazı kötü insanlar

Bediüzzaman'ı öldürmek istediler. Üstad Barla'da talebelerine Risale-i Nur yazdırmaya

başlamıştı. Ama o kötü cahiller yazı yazmayı yasaklamışlardı. Ama Bediüzzaman imanından

vazgeçmemiş, yazdırmaya devam etmişti. Allah (CC) inancı olmayan kişiler Üstad'ı çeşitli

yollarla zehirlemiş ama bu zehirler Üstad için panzehir olmuştu. Üstad artık yaşlanmıştı.

Birçok zorlukları atlatmış,halkın imanını da kuvvetlendirmiştir. Bediüzzaman vazifesini

yerine getirmeye devam etmiştir. 1960 yılı Ocak ayıydı. Ömrünün son aylarını yaşıyordu.

Talebelerine son dersleri veriyordu. Bediüzzaman çok yaşlanmıştı. Artık 83 yaşına gelmişti.

Talebelerine "Urfa'ya gidiyoruz", dedi. 23 Mart 1960 Çarşamba günüydü. Gece saat 3'te

rahatsızlığı arttı ve vefat etti. Artık O yoktu ama eserleriyle bize eşlik ediyordu.

Yazan:Zehra Nur GÜNAYDIN(13 Yaşında)



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.