Resimlerle Hadisler 26

Ne güzel değil mi? Dinimiz birbirimize kzmamızı darılmamızı hiç istemiyor. Kardeşlerinize hemen kızmayın onlar size kötü davransa da onları kırmayın.Düşünün sakinleşin onları daha sonra affedersiniz diyor.

Bakın Nur Dedemiz bu hadis-i şerifi nasıl açıklamış

21, 22. Mektuplar - s:468-470

Hem hikmet nazarında dahi zulümdür. Zira malûmdur ki, adâvet(düşmanlık) ve muhabbet, nur ve zulmet(karanlık) gibi zıttırlar. İkisi, mânâ-yı hakikîsinde(gerçek manasıyla) olarak beraber cem(bir arada) olamazlar.

Eğer muhabbet(sevgi), kendi esbabının (sebeblerinin) rüçhaniyetine(üstünlüğüne) göre bir kalbde hakikî bulunsa, o vakit adâvet(düşmanlık) mecazî(hayali) olur, acımak suretine inkılâp(dönüşme) eder. Evet, mü'min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle(zorbalıkla) değil, belki lütufla(yardımla,iyilikle) ıslahına(düzelmesine) çalışır. Onun için, nass-ı hadisle(hadis-i şerifte), "Üç günden fazla mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme(konuşmamazlık,dargınlık) etmeyecek."

Biz de dargın olduğumuz ya da küstüğümüz insanlara merhamet edip onları uyarmalıyız. Onları uyarıp onların yanlış hareketlerini düzeltmesi için yardım etmeliyiz