Deniz Yıldızı

Ben bir denizyıldızıyım sevgili arkadaşlar. Beni çok da iyi tanımazsınız ama resimlerimi görmüşsünüzdür.

Benim en önemli özelliğim, vücudumdaki yıldıza benzeyen beş tane çıkıntıdır. Bunlara kol da diyebilirsiniz. Bazılarımız altı kolludur; bazılarımız on, hatta daha fazla kola sahiptir. Bazılarımızın kollarının arası doludur ve beşgene benzerler.

Biz her yöne yürüyebiliriz. Gideceğimiz taraftaki kolumuz öncü görevi görür, diğer kollarımız onu izlerler. Eğer beni sırt üstü çevirirseniz önce ne yapacağımı bilmiyormuş gibi bir süre hareketsiz kalırım. Amaaa sonra kollarımdan birini geriye doğru yavaş yavaş kıvırırımmm, gövdemi yukarıya doğru kaldırıp, tam dik bir durum alırım. Bir hamle daha yapıp, düzelirim.

Ayrıca ben kolumun kalınlığındaki bir yarıktan geçebilecek kadar vücudumu sıkabilirim. Bedenimi uzatarak daraltııır ve küçücük yarıktan kolayca geçerim.

Söylemesi ayıp ama ben biraz oburum. Ağzım nerede mi?.. Vücudumun altında, kollarının birleştiği yerde. En çok yumuşakçalarla beslenirim. Midye ve istiridyeye bayılırım.

Midye avcısı balıkçılar, eskiden midyeleri bizden korumak için yakaladıkları denizyıldızlarını ikiye bölüp denize fırlatırlarmış. Ama ikiye bölünen her iki parçamız da, kopan kısımlarımızı tamamlar ve zamanla iki yeni denizyıldızı haline geliriz biz. Hatta kopan tek bir kolumuz bile, yeni bir denizyıldızı haline gelebilir. Allah bizi nasıl da mucize gibi yaratmış değil mi arkadaşlar?

Amaaa bizim bir arkadaşımız var; onu size anlatayım. Bakın o ne yapıyor: Kendisine saldırıldığı zaman parlıyor ve kollarından birini fırlatıyor. Kopan kolu beyaz ışıklar saçmaya devam ediyor. Düşmanı kola bakarken, kendisi fırrr kaçıyor.

Bizi böyle harika yaratan, nasıl korunacağımızı bize öğreten, her şeyin yaratıcısı olan Yüce Rabbimizdir tabi ki sevgili arkadaşlarım.