Ramazan Çiçeği


Bambaşka bir koku vardı o gün evde.

Ramazan akşamına yakışır pide kokuları sarmıştı etrafı ve Feyza da ilk iftarı için çok heyecanlıydı.

Fakat bu duyulan sıcak pide kokusundan çok farklı bir kokuydu.

Kapıdan içeri girer girmez bu güzel kokunun izini süren Feyza mutfak masasının üzerindeki muhteşem görüntüyle karşılaştı.

Aaa oda ne!

Gözlerine inanamadı Feyza.

Tam 11 aydır saksıda  öylece duran ve  tek bir çiçek bile açmayan, annesinin de gözü gibi baktığı o çiçek pembelere bürünmüştü nihayet.

Ve bu harika kokular da  ondan geliyordu.

Feyza çok şaşırdı ve bir müddet hayran hayran  bu güzel manzarayı izledi.

Annesi Feyza’nın şaşkın haline  gülerek kızına şöyle dedi:

Yaa Feyza;  bana kızıyordun değil mi?

Bu bitkiye niçin bu kadar önem veriyorsun? Neden her gün özenle bakımını yapıyorsun?

Bak çiçek bile açmıyor diyordun...

Feyza mahcup bir edayla:

Sende bana sabret, bekle ve sürprizi gör  diyordun annecim...

Annesi:

Maşallah, Barekallah!  şimdi insan bakmaya kıyamıyor gördün mü bitanem...

Feyza:

Evet annecim haklısın.  Çok güzel yaratılmış bir çiçek bu,11 ay beklemeye değdi gerçekten.

Annesi:

Evet kızım doğru söyledin bu çiçek Rabbimizin çok güzel ve özel bir sanat eseri ve bizlere bir hediyesi. Peki neden bu kadar özel  biliyor musun?

Bu güzellik sadece 1 ay boyunca bize misafir olacak da ondan...

“Aaa gerçekten mi?” dedi Feyza  hayretle.

Evet kızım. Şimdi sıkı dur sana adını da söyleyeyim o zaman...

Feyza çok heyecanlanmıştı, “haydi annecim söyle hemen” dedi

“Ramazan Çiçeği” dedi Annesi ve ekledi:

Bil bakalım neden ismi Ramazan Çiçeği?

Feyza’nın kafasındaki taşlar şimdi oturuyordu yerine.

Eveeett dedi bugün Ramazanın ilk günü ve çiçek de ilk defa bugün açtı.

Aaa! O zaman; o da mı bizim gibi 11 ay boyunca Ramazanı bekledi yani...

Annesi:

"Evet, benim tatlı kızım.  O da tıpkı bizim gibi 11 ayın sultanı Mübarek Ramazanı bekledi. Nihayet   Rabbim onu en  güzel renk ve  kokularıyla süsleyerek Ramazana hazır hale getirdi. Şimdi o da bizim gibi kendine has;  zikir, tesbih ve ibadetleriyle Ramazanı kutluyor. Sana küçük bir sır da söyleyeyim mi?” dedi.

Gözleri merak ve mutlulukla daha da açılan Feyza:

“Söyle anne söyle” dedi

Annesi:

"O etrafa yaydığı güzel kokular var ya, onlarda da şöyle bir sır saklı.

Hani biz Ramazan da Rabbimiz emrettiği için Oruç tutuyor uzun bir süre yemiyoruz ve içmiyoruz ya.

“Eveet” dedi Feyza merakla.

Bu yüzden ağzımızda açlıktan dolayı kokular olabiliyor,  biliyorsun.

Peki, Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam)  bununla ilgili ne söylemiş biliyor musun?"

Feyza:

“Annee! Beni iyice heyecanlandırdın ve konu  nereye bağlanacak çok merak ediyorum, hadi devam et.” dedi.

Annesi:

“Söyleyeyim o vakit” dedi gülerek:

Peygamberimiz (S.A.V)  "Oruçlunun ağız kokusu Allah katında miskten daha güzeldir" buyurmuş. İşte bu Ramazan Çiçeği muhteşem kokusunu da buradan alıyor canımın içi.

O böyle 11 ay bekleyip Ramazan da rengârenk açıp ve etrafa da  mis kokularını yayarken, adeta bize de diyor ki;

"Siz de 11 ay bu mübarek  Ramazanı beklediniz, Allah’ın emrine uyarak, Oruç tutup  benim gibi muhteşem kulluk çiçekleri açtınız ve etrafa benim gibi hatta benden daha güzel  misk  kokuları yayıyorsunuz." dedi

Feyza adeta mest olmuştu.Sevincinden annesinin boynuna sarıldı, çiçeğe de sarılacaktı az kalsın. Sevgiyle baktı ona ve nazikçe okşadı.

“Ramazan Çiçeği! Sen ne mübarek bir çiçeksin öyle. Seni de, seni yaratan ve bize böyle muhteşem bir ayı hediye eden Rabbimi de çook ama çok seviyorum” dedi.

Artık oruç tutmayı ,hatta oruçken ağzımın  kokmasını bile çok seviyorum.



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.