Beyaz Güvercin
Evin küçük kızı Zeynep yıllardır arzu ettiği Ramazan orucunu bu yıl tam olarak tutmaya niyetlenirken; hem niyet ettiği orucu, hem de söz verdiği Zatı artık çok iyi tanıyordu. Bu sene kararlıydı. Yarım yarım tuttuğu oruçlarını artık bir bütün olarak tamamlayacaktı. Başladığı işi yarım bırakmadan Allah'ın da izniyle bitirecekti.Dediği gibi de oldu. Sahurda niyet ettiği orucunu sabırlı bir şekilde şikayet etmeden tutmuştu.Ve iftar saatine çok az bir zaman dilimi kalmıştı.Annesinin hazırladığı lezziz yemekleri masaya taşıyarak sevgi ve bereket dolu bir sofra hazırladılar. Karnı acıkmıştı ve yemekler çok güzel gözüküyordu.
Üstelik annesi onun en sevdiği yemekleri pişirmişti. Babaannesi, babası ve abisi masaya otururken Zeynep de her zamanki yerine oturdu. İftar vaktine dakikalar kala Zeynep okunacak ezanla tuttuğu orucunu özgür bırakacaktı. Orucu istediği gibi uçabilecek ve oruç Zeynep'ten, Zeynep de oruçtan razı olacaktı. Küçüklüğünü düşünerek tebessüm etti kendi kendine...Çünkü; Zeynep küçükken anne ve babası oruç tutarken, o tuttukları orucu beyaz bir güvercin sanıyordu. Ve ne yapıp edip sahura kalkarak o da beyaz bir güvercin yakalayıp ona akşama kadar bakmak istiyordu. Küçüktü ama o da pekala bir kuşa bakabilirdi.
Ne vardı bunda diye düşünüp yakalayamadığı güvercinlere hayıflanıyordu. Akşam iftar saatini de iple çekip annesinin ve babasının ceplerini ve çantalarını açtırarak güvercini nereye sakladıklarını bulmaya çalışırdı. Bulamayınca kızar ve "ben de kendi tuttuğum güvercinimi size asla göstermeyeceğim!" diye ağladığı günler geldi aklına...İşte Zeynep taa dört yaşında beri sekiz yaşına kadar tutacağı beyaz güvercinin hayaliyle büyümüştü ve artık orucunu tam birgün olarak tutabiliyordu. O masada tüm bunları düşünürken artık büyümüştü ve herşeyin farkındaydı. Ezanın okunmasına saniyeler kala ellerini semaya kaldırıp dualarını etti.Ve hayali bir şekilde beyaz güvercinini sevdi, okşadı.ve öpüp özgürlüğüne bıraktı. Elindeki hurmayı "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek yerken ‘Allahım ben Sen'in emrettiğin gibi orucuma iyi baktım, onu kötülüklerden korudum ve kolladım. Sardım sarmaladım iyiliklerle. Bazen sabretmek zor gelse bile gene de ondan hiç şikayet etmedim.Ben ona sevgiyle baktım bir gün boyunca ve şimdi sana gönderiyorum.Orucumu kabul edersen Sana veriyorum.Benim beyaz güvercinim o. Ona iyi bakar mısın? Ellerini yüzüne sürdükten sonra Sevinçle uçurmuştu güvercinini, her kanat çırpışında sanki içindeki mutluluk da artıyordu. Bir sonraki günü iple çekmeye başlamıştı. Kararlıydı inşaallah 29 güvercinin hepsini de uçuracaktı.
Yorumlar
-
01 Aralık 2015, Salı - 16:35
güzel olmuş
-
17 Temmuz 2013, Çarşamba - 21:19
ŞERİFE HANIM
Nazlı kalplerimiz aynıymış
-
11 Haziran 2013, Salı - 22:55
bu hikayeyi çok beğendim kim yazdıysa çokiyi düşünüp yazmış oruçtutmayanlar bu hikayeyi okursa orucunu devamlı tutar diycem
-
06 Eylül 2011, Salı - 00:27
izmırdeykan eklemişsınız çok az giriyodum :(
-
24 Ağustos 2011, Çarşamba - 00:30
Duymamış olayım Nazlım.Bu site sensiz olur mu? :unsure:
-
23 Ağustos 2011, Salı - 16:11
Çoktandır girmeye girmeye ne güzel hikayeler yazmışsınız :kiss: :kiss:
-
23 Ağustos 2011, Salı - 12:19
Teşekkür ederim ipekçim. :)
-
23 Ağustos 2011, Salı - 12:17
:)
-
23 Ağustos 2011, Salı - 12:16
Rica ederim sevgili mübeşşirim.Dilerim Allah\'tan o güzel dualarını kabul eyler.Dualarda buluşmak dileğiyle... ;)
-
21 Ağustos 2011, Pazar - 19:00
Teşekkür ederiz Sultan abla yazı için :) Rabbimiz 29 güvericini de uçurmayı hepimize nasip etsin.. Güvercinlerimle Cennette dost olmak isterim.. :cheer: :)
-
21 Ağustos 2011, Pazar - 14:51
çok güzel :cheer: :P :P :P
-
20 Ağustos 2011, Cumartesi - 18:08
estağfurullah sultan hanım gerçekten çok güzel
-
20 Ağustos 2011, Cumartesi - 13:54
Teşekkür ederim merve\'cim.Beğendiğine çok sevindim. :)
-
19 Ağustos 2011, Cuma - 20:05
çooook güzel bayıldım :)