Alaska’nın Orman Kurbağası


Bir önceki yazımda size timsah buz balıklarından bahsetmiştim. Şimdi de gelelim Alaska’da yaşayan orman kurbağasına. Bu canlı kışı yaprakların, kar tabakasının altında geçiriyor. Vücut sıcaklığı -6 dereceye düşüyor; bedenindeki suyun %65-70’i donuyor, damarlardaki kan donunca organlara oksijen ve besin de gitmiyor, kalp ve beyin faaliyetleri duruyor, kurbağa nefes almıyor ama ölmüyor! Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çünkü canlıları yaşatan sıcaklık, oksijen, besin gibi sebepler değil Allah’tır. Allah dilerse sıcaklık, oksijen, besin olmadan da yaşatır. Bu kurbağa bunun bir örneğidir arkadaşlar.

Ve ilkbahar geldiğinde buzlar eriyor, kurbağanın buzlarının çözülmesinden sonra birkaç saat içinde tüm hayat fonksiyonları ona tekrar veriliyor; kalbi çalışıyor; nefes almaya başlıyor...

Peki bu olay nasıl gerçekleşiyor ya da Allah bu olayı hangi süreçlerle yaratıyor?

İşte cevabı: Yirmi yılı aşkın bir süre kurbağaları yeniden hayata döndüren bu süreçleri inceleyen bilim adamlarının araştırmalarına göre, kurbağanın derisinde buz oluşmaya başlamasıyla, karaciğeri glikojeni glukoza çevirmeye başlıyor. Kalbi de durana dek kanı pompalıyor, çok yüksek miktarda glukoz kana karışıyor. Burası biraz karışık ama meraklandığınızı biliyorum, şöyle anlatayım sizlere:

Glukoz insan kanında da bulunan kan şekeri. Orman kurbağasının kan şekeri normal seviyenin 100 katına çıkabiliyor. Bilim adamları, “Şeker hastalarının, kan şekerleri yalnızca 2-10 katına çıktığında maruz kaldıkları ağır zararlardan hiçbiri kurbağada görülmüyor” diyor. Organların çevresindeki buzlanmadan dolayı kurbağanın hücrelerinden biraz su çekiliyor ama bu, hücrelerdeki glukoz yoğunluğunu daha da artırıyor. Sonuçta hücre içinde donmayan, koyu şerbet kıvamlı bir sıvı kalıyor. Ve Allah ilkbaharı getiriyor buzlar eriyor; kurbağaya da normal hayatı yeniden veriliyor.



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.