Acayip Bir Hikaye: Kurt ile Kuzu


Ormanda yaşayan bir kurt su içmek için yakındaki dereye inmiş. Tam içecekken daha aşağıda su içmekte olan bir kuzu görmüş. Kuzucuk da kurdu fark etmiş; görür görmez korkudan bacakları titremeye başlamış. 

Kurdun karnı da aç, Kaşlarını çatıp, sinirli sinirli; “Bana baksana sen” demiş kuzuya. “Ne yapıyorsun orada bakayım?”

Kuzucuk, çok hafif sesle; “Su içiyorum" demiş.

Kurt; “İçeceksen doğru dürüst iç suyunu. Benim içeceğim suyu neden bulandırıyorsun?" diye bağırmış. 

“Senin suyunu bulandırmak mı? Ama nasıl olur? Siz yukarıdasınız, bense sizden aşağıdayım. Dere aşağıdan yukarıya doğru akmıyor ki, yukardan aşağıya akıyor" demiş. 

Kurt şöyle bir düşünmüş... Evet, kuzu haklıymış. Ama kuzuyu yemek istiyor ya hemen bir başka bahane bulmuş.

"Sen" demiş, "Tanıdım şimdi seni. Geçen yıl, benim hakkımda kötü kötü konuşan bir kuzunun haberini almıştım; sen o kuzusun!" 

Kuzucuk şaşkınlıkla, "Mümkün değil, ben daha bu yıl doğdum" diye cevap vermiş.

Kurt daha da sinirlenmiş, “Madem sen değildin, o zaman senin ağabeyindi o!" 

“O da olamaz” demiş kuzucuk. “Benim başka kardeşim yok. Ben anne-babamın tek kuzusuyum.”

“Hah şimdi de yalancı oldum ha? Saklasan da ben biliyorum. O zaman ya annen ya da babandı hakkımda kötü konuşan. Şimdi seni yiyeyim de süründeki bütün kuzuların, koyunların aklı başına gelsin!” diye bağırmış kurt.

Minik kuzu aslında çok korkmuş ama dikilmiş kurdun karşısına. 

"Bak kurt amca" demiş. "Anladım ki sen beni yemeyi kafana koymuşsun. Hadi yedin diyelim, ben ufacık bir kuzuyum; sen kocaman bir kurtsun. Sen benimle doyar mısın? Hemen yeniden acıkırsın."

Kurt, kuzunun tavrı ve söyledikleri karşısında şaşırmış tabi. Sonra bir şey daha düşünmüş bizim kuzu. Demiş ki;

"Hem sen beni yersen annemin ve babamın ne kadar üzüleceğini bir düşünsene. Ya benim yerimde senin yavrun olsaydı. Buradan su içerken, büyük bir aslan gelip de, senin bana yaptıklarını ona yapsaydı... Sonra da senin yavrunu yeseydi, sen ne yapardın?"

Kurdun şaşkınlığı iyice artmış. Burada kendi başına su içerken, yavrusunu bir aslanın yediğini düşünmüş, içi bir tuhaf olmuş. Sudaki yansımasına gözü ilişmiş birden. O ne vahşi ne sinirli bir kurtmuş ve bu sebeple ne kadar da çirkin görünüyormuş. Hiç beğenmemiş kendini.

Kuzuya şöyle bir bakıp arkasını dönmüş, yuvasının yolunu tutmuş

.…

Sevgili arkadaşlar, birinin ne hissettiğini hissedebilmek önemli bir şey; empati veya diğergamlık deniyor buna. Bazen bazı insanlar da kendi isteklerini yapabilmek için tıpkı masalımızdaki kurt gibi bahaneye ihtiyaç duymayabiliyor. Güç ellerindeyse, haklı olmasalar da kendilerini haklı çıkarıyorlar. Diğergamlık dünyada kötülükleri azaltıp iyilikleri çoğaltmanın ve kalpleri birbirine yaklaştırmanın en etkili yollarından biri; unutmayalım.



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »

Henüz kimse yorum yazmadı.