İ'sar Ne Demek ?

Evimizin arkasındaki caddede babamın oto tamirhanesi var. Evimiz çok yakın olduğu halde, çalışırken üstü başı çok kirlendiğinden babam öğleyin yemeğe gelemiyor. Annem, babamın yemeğini kaplara koyuyor, ben de öğle yemeğini dükkana götürüyorum. 

Dün babamın yemeğini götürdüğümde dükkanda bir amca olduğunu gördüm. Karşılıklı oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı. 

Ben içeriye girince amca sustu. Babam da "bu benim oğlum" dedi. Amca burada bir işe girmek için uzak bir şehirden gelmiş. Ama o gelmeden işe başka birini almışlar. Günlerdir dolaşıp iş arıyormuş. Bizim tamirhaneye de onun için gelmiş. 

Amca çok fakirdi herhalde, giysileri çok yıpranmıştı. Kendisi de hem çok zayıftı hem de çok yorgun görünüyordu.

Babam yavaşça masasının çekmecesini açtı. İçinden, yemek yerken kullandığı beyaz örtüyü çıkardı. Masanın amcaya yakın kısmına örtüyü serdi. Yemek kaplarını açtı. Tabak, bardak, çatal kaşık, ekmek ve suyu da poşetinden çıkardı. Hepsini amcanın önüne dizdi. "Buyurun Allah ne verdiyse" dedi.

Amca "olmaz, bu sizin yemeğiniz" dediyse de babam midesinin biraz rahatsız olduğunu ve yiyemeyeceğini söyledi.

Amca yemeğini bitirdikten sonra kalkmak için izin istedi. Babam, "tamam konuştuğumuz gibi, pazartesi sabahı erkenden bekliyorum. Birlikte gideriz ve arkadaşın dükkanında işe başlarsınız" dedi.

Aaa babam o amcaya iş de bulmuştu. Ne çok sevinmişti amca, gözlerinin içi gülüyordu.

Amcayı geçirip içeri girdiğinde babama sordum. 

-Babacığım, senin miden hiç ağrımazdı, n'ooldu ki?

-Evet ağrımaz yavrum. Ama Osman Bey-amcanın adı Osman'mış- karnını doyursun diye öyle söylemek zorunda kaldım. Çok açtı ve yemesini çok istedim... 

Sonra babam, "sen îsar ne demek biliyor musun?" diye sordu. Yoo hayır bilmiyordum. 

-İmanımız bize güzel ve üstün ahlâk özellikleri kazandırır yavrum. Îsar da çok üstün bir ahlâk özelliğidir. Şefkatin, merhametin en üst derecesidir. Çünkü bu ahlâka sahip insan için kendi istekleri değil, karşısındaki insanın istekleri önemlidir. Îsar ahlâkına sahip insanlar, kendi ihtiyaçları olsa bile yemeği yoksula, yetime, yolda kalmışa yedirirler. Peygamberimiz buyuruyor ki, "merhamet edenlere, Allah da merhamet eder."  Ve Allah onları sever.

O halde babam o amcaya yemeğini vererek çok güzel bir şey yapmıştı. 

"Anladım babacığım" dedim. Boş yemek kaplarını alıp eve döndüm.

Karar verdim, yarın sabah kahvaltımı çok iyi yapacağım. Annemin beslenme kabıma koyduğu tostu da arkadaşım Hasan'a vereceğim inşaAllah. Ben merhametli olacağım. O zaman Allah da bana merhamet edecek ve beni sevecek.