Bahçe Sularken


Teyzem Sapanca'da oturur; kardeşimle beni ara sıra alır, evinde misafir eder. Çok güzel iki katlı bir evi var ama o evin en güzel yanı bahçesindeki meyve ağaçları ve çiçekler.

Dün teyzemin göl kenarındaki evine gittik. Teyzem bize uğradı, kardeşimi, beni ve eşyalarımızı aldı, akşamüstü evine vardık. Kardeşim değildi ama teyzem ve ben oruçluyduk.

İftara yakın öyle susadım ki; çünkü çok sıcaktı ve kısa da olsa bir yolculuk yapıp yorulmuştuk. Teyzem iftar masasını hep birlikte hazırladıktan sonra bahçeye çıktı. Uzun hortumun bağlı olduğu musluğu açıp, bahçedeki çiçek ve ağaçları sulamaya başladı.

Ben de bahçeye çıktım. Teyzemden hortumu istedim, şaşırdı teyzem: "sen bahçe sulamayı sevmezdin pek" dedi. "Şimdi istiyorum teyzecim" dedim ve sulamaya başladım. Boyunları bükülmüştü çiçeklerin. Bu sıcakta kimbilir onlar da nasıl susamışlardır. Çok susadığım için çiçeklerin de susadıklarını düşünüyor, bol bol su tutuyordum köklerine.

İnsan oruç tuttuğunda yoksul insanların durumunu daha iyi anlıyor ya hani. Düşündüm de insan oruç tutunca susuz kalmış bitkilerin halini de anlıyor. Oruç tutmak hem açlığın, hem de susuzluğun nasıl olduğunu anlamamıza da yarıyormuş demek ki.

 



Yorumlar

255 karakter kaldı

Üye girişi yap ve yorumla » Üyeliksiz yorumla »